Sigaranın bilinmeyen etkisi: Zeka geriliği

  • Esra Büyükcombak
  • Esra Büyükcombak
    19 Eyl 2025 00:17


    Sigara, uzun yıllardır insan sağlığını tehdit eden alışkanlıkların başında geliyor. Buna rağmen bazı çevrelerde hâlâ bir “yetişkinlik göstergesi” ya da “saygınlık unsuru” olarak algılanabiliyor. Özellikle ergenlik ve gençlik döneminde, akran baskısı ve kabul görme isteğiyle birçok kişi sigaraya başlıyor. Grup içinde “dışlanmamak”, “cool” görünmek veya arkadaşlarının onayını almak için atılan küçük bir adım, zamanla bağımlılığa dönüşebiliyor.

    Son yıllarda ise geleneksel sigaraların yanına elektronik sigaralar ve “vape” cihazları da eklendi. Özellikle gençler arasında daha “masum” ya da “modern” bir alternatif olarak sunulan bu ürünler, zararı gizleyen aromalı tatları ve renkli tasarımlarıyla hızla yaygınlaşıyor. Oysa bilimsel araştırmalar, elektronik sigaraların da nikotin bağımlılığına yol açtığını, kalp-damar sistemi üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını ve akciğer sağlığını tehdit ettiğini gösteriyor. Kısacası, geleneksel sigara ile elektronik sigara arasındaki farklar, dumanının kokusu ve ambalajın şekliyle sınırlı kılıyor; beyin, kalp ve kişilik üzerindeki yıkıcı etkiler ise neredeyse aynı neticeleniyor.


    Sigara Kullanımının Zekâya Etkisi


    Psikoloji ve toplum sağlığı alanında yapılan geniş çaplı araştırmalar, zekâ seviyesi yüksek bireylerin sigaraya başlama olasılığının daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu netice için birkaç mantıklı gerekçe sunuluyor.


             Risk farkındalığı: Daha yüksek bilişsel kapasiteye sahip kişiler, uzun vadeli sağlık sonuçlarını daha net görebiliyor. Bir başka deyişle zeki bireyler, sigaranın hayatlarına verecekleri zararları daha doğru analiz ediyor. Onlar için sigaranın olumsuz neticeleri, belirsiz bir ihtimal değil somut bir gerçektir. Bu yüzden, zararlı alışkanlıklardan uzak dururarak, sağlıklı seçimler yaparlar.

            Stresle baş etme yolları: Zekâ düzeyi yükseldikçe, kişiler stres ve kaygıyla baş etmek için daha sağlıklı yöntemler geliştirebiliyor. Sigara gibi kısa vadeli rahatlama sağlayan alışkanlıklar yerine, meditasyon, yürüyüş veya nefes egzersizleri gibi uzun vadeli fayda sağlayan yöntemler tercihleri oluyor. Bu yaklaşım, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde olumlu bir etki sağlıyor ve bireyleri bağımlılık riskinden koruyor.

           İrade gücü: Çalışmalar, yüksek IQ’ya sahip kişilerin davranışlarını kontrol etme ve bilinçli kararlar alma konusunda daha güçlü olduğunu gösteriyor. Bu sayede, bağımlılık durumunda “istesem bırakırım” gibi kendini kandıran düşüncelere daha az sığınır ve gerçekten bırakma yönünde adım atma olasılıkları artar.

     

      

    Sigaranın Zekâ Üzerindeki Etkisi


    Sigara ve zekâ arasındaki ilişki çift yönlüdür; yalnızca zekâ sigara kullanımını etkilemekle kalmaz, sigara kullanımı da zamanla zekâ ve bilişsel işlevler üzerinde olumsuz sonuçlara neden olur. Bunun temel sebebi, sigaranın içerdiği nikotin ve diğer zararlı maddelerin beyin damarlarını daraltması, kan dolaşımını ve oksijen taşınmasını azaltmasıdır. Yıllar içinde beynin ihtiyaç duyduğu beslenme gerçekleşmediği için bilişsel fonksiyonlarında yavaşlama başlar.  Araştırmalar sigara içenlerin yaş ilerlemesiyle beraber IQ puanlarının gerilediğini göstermiştir. Dolayısıyla damarların daralması ve oksijenlenmenin azalması, doğrudan hafızada zayıflama, dikkat dağınıklığı ve karar verme güçlüğü olarak kendini gösterir.

    Kişilik Özellikleri Üzerindeki Yansımaları

    Sigara, yalnızca zekâ üzerinde değil, kişilik yapısında da olumsuz izler bırakıyor. Son yıllarda yapılan kişilik-psikoloji araştırmaları, sigara içen bireylerde bazı eğilimleri ortaya koyuyor. Bu kişilerde, nevrotiklik yani duygusal dengesizlik daha belirgin; stres, kaygı ve öfke gibi duygular daha yoğun yaşanıyor. Ayrıca sosyal ilişkilerde geri durma eğilimiyle birlikte dışa dönüklükte azalma gözleniyor. Yeniliklere ve farklı fikirlere açıklık da sigara içmeyenlere kıyasla daha düşük olabiliyor. Bunun yanında, sorumluluk bilincinin zayıflaması dikkat çekiyor; yani planlı, düzenli ve kararlı davranışların yerini daha dağınık bir tutum alabiliyor. Bu bulgular, sigaranın yalnızca bedensel değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal boyutlarda da etkili olduğunu gösteriyor.


    Çift Yönlü Döngü


    Sigara ve zekâ arasındaki ilişki aslında bir döngüye işaret ediyor. Daha yüksek zekâ düzeyi, kişiyi sigaradan uzak tutarken; sigara kullanımı ise zamanla zekâyı ve kişilik özelliklerini zayıflatarak bağımlılıktan kurtulmayı daha da zorlaştırıyor. Ortaya çıkan bu kısır döngü, sigarayla mücadelede yalnızca tıbbî önlemlerin değil, aynı zamanda psikolojik desteklerin ve eğitim politikalarının da ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.


    Zekâ, kişilik ve sağlık… Üçü de insan ömrünün en kıymetlileri. Ve maalesef sigara, bu üç alana da gölge düşürüyor. Belki de asıl sorun gelecekte nasıl bir benlik görmek istendiğidir. Güçlü, berrak ve özgür bir zihin mi; yoksa bağımlılıkların gölgesinde yıpranan bir hayat mı? Elbette sigaranın bıraktığı izler derin olabilir, ama geri dönülmez değildir. Zihin kendini toparlama, beden iyileşme gücüne sahiptir. Yeter ki kişi bu değişime inanıp adım atabilsin. Dumansız geçirilen her nefes, zihni biraz daha berraklaştırır ve geleceğe umutla bakmayı sağlar. Küçük bir adım bile, yarının şeklini ve yaşam kalitesini tamamen değiştirebilir. Her nefeste atılan bu adım, bağımlılığın zincirlerini kırmanın ve daha sağlıklı, özgür bir hayatın anahtarıdır.


    Yazıyı dinlemek isterseniz:

     

    https://youtu.be/pj8siVoO_js?si=MQakbHX5rTbKO0E-

     

    https://open.spotify.com/episode/5ZLU0hxd2J3AeZnOLzr9Ji?si=EkvIaFDNTzOTxK8MWA1IJQ

    esrabc@gmail          X:@esrabc
    19 Eyl 2025 00:17