Hükümet ülkenin pekçok yerinde çıkan orman yangınlarında yetersiz kalınca iftiralara sığınmaya çalıştı. Ancak AKP ve yandaşlarının çiğnediği 'Hizmet hareketi'ne iftira sakızını, orman yangınlarına gönüllü müdahele eden köylü vatandaş boşa çıkarttı. Vatandaş, “Hükümet hiçbir şey yapmadı. İsteseydi bu yangının önüne geçebilirdi. Uçak gelmedi. Yansın istedi resmen. İlk başta devletin hiçbir kurumunu görmedik." dedi.
Yangına müdahale sırasında kolundan yaralanan vatandaş, “Yangın ilk çıktığında tankeri doldurup İpek Yolu’na çıktık. Yan tarafımızda çam ağacı hemen parladı. Ateşe maruz kaldık. Ateşin içinde kaldık. Ben bir saat soğutma işlemi yaptım. Köye doğru inerken kolumda yanma hissettim. Arkadaşın birine verdim traktörü o köye getirdi. Ben de ambulans beklemeye başladım. Ambulans gelmedi ama bir arkadaşa denk geldim o götürdü beni hastaneye. Orada ilk müdahaleyi yaptılar” söyleminde bulundu.
“HELİKOPTER YANGIN SÖNDÜKTEN SONRA GELDİ”
Sözlerinin devamında, “Hükümet hiçbir şey yapmadı. İsteseydi bu yangının önüne geçebilirdi. Uçak gelmedi. Yansın istedi resmen. İlk başta devletin hiçbir kurumunu görmedik. İlk anda müdahale etmediler. Büyüdükten sonra her yere sıçradı. Göstermelik geldiler. Yanacak yer kalmadı, yangın öyle söndü. Helikopter yangın söndükten sonra geldi” ifadelerini kullanan vatandaş, “Büyükşehir Belediyesi sağ olsun köye ulaşmaması için yangın mücadele etmişler. Köylü kendi imkanlarıyla, yangının köye ulaşmasını engelledi. Devletin söndürdüğü yangın değil köylü kendisi söndürdü. Türkiye’de kadercilik sistemi değişmediği sürece bu afetlerin, yangınların, sellerin, depremlerin önüne geçilmez” sözlerini sarf etti.
Köylü vatandaşın sözleriyle ortaya çıkan hükümetin yangınlarda başarısızlığını, AKP ve yandaşların iftiralara sığınarak savunmasına Gazeteci Hasan Cücük sosyal medya hesabından ' Mevcut yangın söndürme uçaklarının yetersiz olması ve yenilerinin
alınmaması öfkeyi doğal olarak iktidara daha doğru ifadeyle Saray’a
yöneltti. Yine 'F...' hayaleti devreye sokuldu' şeklinde ortaya serdi.
ÖFKE SARAYA YÖNELİNCE YİNE 'F...' HAYALETİ DEVREYE SOKULDU
Türkiye’de son haftalarda gündem peş peşe gelen orman yangınlarıydı. Yangınlarda dikkat çeken husus, yeterli ve zamanında müdahalenin olmamasıydı. Mevcut yangın söndürme uçaklarının yetersiz olması ve yenilerinin alınmaması öfkeyi doğal olarak iktidara daha doğru ifadeyle Saray’a yöneltti.
DÖRT HARFLİ ALGI OPERASYONU
Özellikle Bursa’daki yangın zafiyeti açıkça ortaya çıkarınca, iktidar yine bildik bir algı operasyonuna sarıldı. Tahmin ettiğiniz gibi soykırım aracının 4 harfli kelimesine...
Bursa’daki orman yangını sonrası ortaya atılan “Hizmet Hareketi mensubu eski asker astsubay yangın çıkardı” iddiası, Türkiye’de iktidar zor durumda kaldığında ne kadar manipülasyona başvurduğunu bir kez daha gösterdi. Daha yangın söndürülmemiş ve arka planı daha aydınlatılmamışken, “şeytana uydum, ömür boyu hapse girmek için yaktım” sözleri manşetlere taşındı. Bu beyan, en azından akıl sağlığı sorgulanması gereken bir bireysel çöküşü işaret ediyor. 9 yıldır aralıksız devam eden sosyal soykırım ve zulümden birinin raydan çıkması şaşırtıcı değil ama bunu bütün bir toplumsal harekete mal etmek net kötü niyetin ve dikkatleri başka yöne çekmenin göstergesidir.
İNSANA VE ÇEVREYE ZARAR VERMEYEN HAREKET
Hizmet Hareketi, şiddetsizliği, çevreye ve insana zarar vermemeyi ilke edinmiş bir hareket. Açıkça ifade edilen bu değerlerle, intikam saikiyle hareket ettiği iddia edilen ve kendi telefonunu bile yaktığını söyleyen bir kişinin eylemi arasında bağ kurmak, mantıkla da etikle de bağdaşmıyor. Bu, bireysel bir çöküşün ideolojik bir çerçeveye zorla oturtulmasından başka bir şey değil.
EKSİKLER TARTIŞILMASIN DİYE...
Orman yangınlarının yapısal nedenleri, iklim krizi ve devletin müdahale kapasitesindeki ciddi eksiklikler tartışılmasın diye, yine “F...” hayaleti devreye sokuldu. İktidar ihmalleri konuşulmasın diye, sadece hedef şaşırtılıyor.