AKP'li Özlem Zengin'den dikkat çeken İmamoğlu çağrısı

AKP'li Özlem Zengin'den dikkat çeken İmamoğlu çağrısı
İBB operasyonunun ikinci dalgasındaki 'paralara el koyma' tartışmasının ardından AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, sürecin hızlandırılması gerektiğini belirterek, iddianamenin bir an önce hazırlanması çağrısında bulundu.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çok sayıda yöneticinin tutuklanmasının ardından, İBB'ye yönelik geçtiğimiz cumartesi ikinci bir gözaltı operasyonu daha gerçekleştirildi.

İBB operasyonunun ikinci dalgasında, İBB Medya AŞ Başkanı Murat Ongun’un belediye çalışanı olmayan eşi Gözdem Ongun da tutuklandı. Gazeteci Soner Yalçın, Ongun ailesinin oğlu Koray’ın karton kumbarasındaki paralara el konulduğunu, kızlarının küpelerine ise altın sanılıp kulağından 'çekerek' el konulmak istendiğini yazdı. TBMM Genel Kurulu’nda iddialara ilişkin konuşan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Bir kişinin ailesine dokunulmuşsa, buna hep beraber tepki koyarız. Kumbaradan çıkan bir para, bir kız çocuğunun kulağındaki küpeyle alakalı bir şey varsa bunun sonuna kadar beraber devam ederiz" dedi. Çok sayıda iddianın kamuoyunda dolaştığını belirten Zengin "Bir an önce iddianame yazılmalı" dedi.

Zengin konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Kumbaradan çıkan bir para, bir kız çocuğunun kulağındaki küpeyle alakalı bir şey varsa bunun sonuna kadar beraber devam ederiz. Bakarız nedir ne bitiyor. Tabii olmaması gerektiğini söyleriz.
Böyle bir şeyin olmaması gerektiğini söyleriz ama bu tutanakta böyle bir şeyin kumbarayla alakalı olmadığını ben söylüyorum.

'BİR AN ÖNCE İDDİANAME HAZIRLANMALI'

Şimdi sonuç olarak burada mesele bunun ötesinde. Bunun ötesinde. Biz bu dosyayı bilmiyoruz. Siz de bence bilmiyorsunuz. İddianameyi görmedik. Bizim buradan çağrımız bence şu olmalı: Bu iddianame bir an evvel yazılmalı. Çünkü iddianame yazıldığında bizim her birimizin bunu görme imkanı olacak. Yani iddianame kamuoyuna bir an evvel açıklanmalı ve böyle olduğu takdirde de bu tartışmaları ve hacmini aşan, yani çok korkunç şeyler söylüyorsunuz.

''CUMHURBAŞKANI ADAYI' İFADESİNİ YANLIŞ KULLANIYORSUNUZ'

Darbe diyorsunuz, cunta diyorsunuz. bunları biz size iade ediyoruz. Ne demek darbe, ne demek cunta? Şimdi böyle bir şey mümkün değil. Ha bir de enteresan bir ifade kullanıyorsunuz. Diyorsunuz ki: 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurbaşkanı adayı'. Bakın bu ifadeyi bence çok yanlış kullanıyorsunuz. Daha daha önce de bu vardı. Daha önce hatırlarsanız geçen seçimde siz insanları sahneye çıkarıp 9 kişiye 'İşte cumhurbaşkanı yardımcımız' diye takdim ediyordunuz. 'İşte cumhurbaşkanımız' diye takdim ediyordunuz. Şimdi cumhurbaşkanı adaylığı hukuki bir unvandır. Aday olursunuz, şu an cumhurbaşkanı adayı mıdır resmi olarak? Resmi sizin için de resmi olarak değil. Bakın, adaylık öyle olmuyor. Adaylık yüksek adaylık yüksek değerli arkadaşlarım bakın hepimiz milletvekiliyiz. Burada hukukçu arkadaşlarım çok. Bir insanın bu sıfatı alabilmesi için bunun hangi prosedürü gerektirdiğini hepimiz biliyoruz. Şunu diyebilirsiniz: Muhtemel, olmasını istediğimiz, arzu ettiğimiz cumhurbaşkanı adayımız diyebilirsiniz. Kaldı ki bu süreçlerin hepsi ilk başladığı zamanda siz bu oylamalarınızı daha yapmamıştınız. O yüzden bunları söylediğinizde hacminin ötesi anlamının fevkalade uzağında kavramlarla meseleyi anlatıyorsunuz.

'BU NE BİR DARBEDİR NE DE CUNTADIR'

Burada olması gereken şey ben de sonuna kadar diyorum hukuken en doğru şekilde en hızlı şekilde bu süreçleri hep beraber takip edelim. Ama nihayetinde bu ne bir darbedir ne de bir cuntadır. Biz buraya seçilerek geldik. Hangi cuntadan bahsediyorsunuz? Bu ülkenin cumhurbaşkanı, bu ülkedeki şu an meclisteki bütün milletvekilleri halkın iradesiyle, biz de halkın iradesiyle seçildik geldik ve buradayız. Bu iradeyi reddederek bu iradeyi reddederek böyle konuşmaları burada yapamazsınız. Bunu biz şiddetle reddediyoruz. Sonuç olarak değerli arkadaşlarım benim girizgahım burada böyledir.
29 Nisan 2025 22:10
DİĞER HABERLER